• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content

SOLARIAN

Keşfetmeye Hazır Mısın?

  • Hakkımızda
  • Hizmetlerimiz
    • İşveren Mühendisliği
    • Denetim ve Sertifikasyon
    • Güneş Paneli Üretimi Denetimi
    • Performans Yönetimi
    • Yatırım Değerleme
  • Referanslar
  • Makaleler
  • Kariyer
  • İletişim
  • Türkçe
    • Türkçe
    • English
    • Deutsch
    • Română
    • Español
    • Italiano
    • العربية

Genel

Güneş panellerinde elektrolüminesans (EL) testi sınırlarının aşılması

Manuel test nasıl yapılmalıdır? EL fotoğrafında ne kadar detaya ihtiyacımız var? Fotoğrafları, hangi detayı görebileceğimizi görebileceğimiz şekilde çekersek, panel üretiminde kalite yönergelerine uygun olup olmadığını görebiliriz.

EL test yolculuğu aynı zamanda çok sayıda deneme, yanılma ve öğrenmeyi de beraberinde getirdi.

EL fotoğrafları çekmek için öncelikle EL’nin ne olduğunu öğrenmeniz gerekir. EL sadece bir ekipmanla çekebileceğiniz bir fotoğraf değildir; güneş panelini bir elektrolüminesans (EL) kaynağına dönüştürmeniz gerekir. Başka bir deyişle, güneş paneline enerji verip onu bir UFO ısıtıcısına dönüştürüyorsunuz. “Ne demek istiyorsun?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Evet, bu fotoğrafı çekmek için güneş panelini lamba olarak açıyoruz.

Fotoğraf uzun pozlama olduğu için bu voltajı yaklaşık 10 saniye uyguluyorsunuz böylece panelde sorun olmuyor ama test aşamasında uzun süre uygularsanız paneli yakarsınız. Evde kendiniz denemeyin 🙂

Teknolojiyi iyice tanıdıktan sonra kendi küçük test istasyonumuzu kurduk ve ilk testlerimize başladık.

Düşük çözünürlüklü ve net olmayan elektrolüminesans EL fotoğrafı
İlk EL testlerimiz (Bu sayfadaki ilk fotoğraf)

Bu EL fotoğrafı keskin olmasa ve yeterli piksel detayına sahip olmasa da, doğru yolda olduğumuzun bir göstergesiydi. Hemen sahaya çıktık ve ilk testimizi yaptık.

Sahada ilk Elektrolüminesans EL testi çalışmalarımız
İlk saha çalışması

Bir akşam düzenli olarak O&M süreçlerini yürüttüğümüz bir şirketin tesislerinde ilk saha testlerimizi gerçekleştirdik. Buradaki amaç, RaspberryPi kullanarak dosyaları buluta bırakmak ve orada işlemekti.

Raspberry Pi ile EL testi cihazı haberleşmesi
Raspberry Pi üzerinde wi-fi hotspot oluşturmanın ve SSH ile bağlanarak iPad üzerinde kullanmanın keyfi 🙂

Bu aşamada, iletişim ve makine öğrenimi teknolojileri kullanıma hazırdı. Altyapı vardı ama görüntüler yeterince yüksek kalitede değildi. Peki kaliteyi nasıl tanımlayacağız? EL fotoğrafçılığı ne kadar kaliteli olmalı?

Karşılaştırma için, üst düzey EL fotoğrafları üretebilen bir fabrikanın kayıtlarını kıstas olarak aldık.

Örnek bir fabrika EL test cihazının görüntüsü
Bir test fabrikasından EL test cihazının görüntüsü

Amacımız sahada en azından bu kalitede görüntü yakalamaktı. Bu nedenle bizim için ciddi bir sensör/hedef avı başladı. Hangi sensörü hangi ayarlarla kullanmalıyız? Hangi lensin hangi özelliğini kullanmalıyız? Hangi filtrelere ihtiyaç vardı derken çok uzun bir yolculuğa çıktık. Çektiğim her EL fotoğrafında bir sonraki adımı aradım ve sanırım bir noktada o aşamaya geldim. Ancak çözüm sadece donanım temelli değildi.

Piyasada bulunan donanımsal EL çözümlerine ek olarak, fotoğrafta gerekli değerleri görmek için işlem sonrası da gerekir, bu nedenle yazılımsal bir sorun olduğu kadar donanımsal bir sorundur.

Peki nereden başlayacağız? Güzel soru. Aşağıda aynı panelin ilk ve son fotoğrafına bakınız.

İlk EL test fotoğrafımız
Test panelinin ofisteki ilk fotoğrafı (bu sayfadaki ilk fotoğrafla aynı)
Güneş Panelleri İçin Elektrolüminesans (EL) Testi
Solarian EL test cihazı ile çekilen son EL fotoğrafı (Orijinal versiyonu görmek için tıklayın)

Aradaki fark muazzam değil mi? Bugün geldiğimiz noktada çok ciddi bir optik kalite ve yazılım optimizasyonu var. Hücre üzerindeki en ince ayrıntıları bile görmemizi sağlayan bir fotoğraf tekniğimiz var.

Bunun üzerine sistemdeki Raspberry cihazımız bu verileri alıp buluta gönderebiliyor; buluttaki bir python kodu da bunları analiz edip yorumluyor. Bugün yukarıda gördüğünüz cihazı geliştirdik, fotoğrafları manipüle edecek kodu yazdık ve bulutta uygulamalar geliştiriyoruz. Belki 5 yıl önce bunlar hayaldi. Bu teknoloji nereden geldi?

Paneli monte ederken panele zarar vermeyin. EL testine ulaştığımızda her şey ortaya çıkacak 🙂

EL testlerimiz hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

IEC61215 ve IEC61730 standartlarına göre fotovoltaik güneş panellerinin üretiminin denetlenmesi

Üretilen güneş panellerinin dayanıklı olmasını sağlamak için güneş paneli fabrikaları, üretim öncesi, üretim dönemi ve sevkiyat öncesi de dahil olmak üzere tüm üretim süreci boyunca üretimi izler. Bu, projeniz için üretilen güneş panellerinin kalitesini garanti eder.

Güneş panellerinin ürün kalitesini yorumlayan üç standart vardır. Bunlar IEC 61730, IEC 61215 ve IEC 61446’dır. Ancak bu standartlar minimum kalite koşullarını belirtmektedir. Bu nedenle solar fotovoltaik panel üreten fabrikaların her birinin kendine ait kalite kabul kriterleri bulunmaktadır. Bu kabul kriterlerinin mühendislik temellerine dayalı ve proje için üretilecek güneş paneline özel olarak belirlenmesi önemlidir.

Güneş Paneli Üretiminde kullanılan EVA ve Backsheet'in Depolanması
İklimlendirilmiş EVA deposu
Güneş Paneli Üretimi Denetimi Malzeme Kontrolü
Cam depolama alanı

Sertifikalı güneş panelleri, güneş paneli üreticisinin belirtilen ürün için sertifikasyon kuruluşlarının kalite ve güvenlik gereksinimlerini karşıladığını gösterir. Ancak bu onay sadece belirtilen hammaddelerin kullanılması ve bu hammaddelerin depoda doğru iklim değerlerinde depolanması halinde mümkündür.

Güneş paneli fabrikasında denetim yapılmadığı takdirde güneş panellerinin fiziksel kusurlara sahip olma ihtimali güneş panellerinin kullanım ömrünü azaltmaktadır. Seri üretim yapan fabrikalarda üretim hattının dışarıdan bir göz tarafından kontrol edilmesi çok önemlidir. Ayrıca üretilen tüm güneş panelleri aynı elektriksel değerlere sahip değildir. Proje için taahhüt edilen değerleri sağlayan güneş panelleri seçilmeli ve sevkiyata hazırlanmalıdır.

Güneş panellerinin paketleme öncesi görsel kontrolü
Üretim aşamasında görsel kontrol

Güneş panellerinin tüm kusurları görsel olarak görülemez, görsel kontrol uzmanlar tarafından yapılmalıdır. Belirlenen kabul kriterlerine göre projeye uygun güneş panelleri incelenmeli, seçilmeli ve sevkiyata hazırlanmalıdır.

Güneş paneli üretiminde EL kontrolü
Üretim aşamasında EL kontrolü

Sevkiyata hazırlık, güneş panellerinin tedarikinde hata olasılığı yüksek olan son aşamadır. Güneş panellerinin sahaya taşınması sırasında fiziksel hasar risklerini ortadan kaldırmak için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi ve bu süreçte PV modüllerin imalat denetiminin yapılması çok önemlidir.

güneş paneli imalatında paketleme denetimi
Üretilen güneş panelleri paketlendikten sonra yüklenene kadar kontrol edilir
.

Projeniz için üretilecek güneş panellerinin kalite güvencesini sağlamak istiyorsanız bizimle iletişime geç ebilirsiniz. Solarian’ın mühendislik ve denetim ekibi, güneş panellerinin üretimi sırasında üretim denetimi konusunda size destek olmaya hazırdır.

Bizimle iletişime geçmek için iletişim formunu doldurun.

Güneş Enerjisi Depolama Sistemlerinde Güvenlik, Test ve Performans Standartları

Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS), güneş enerjisi santrallerinde enerji sürekliliğini ve şebeke dengesini sağlayan kritik bir bileşendir. Ancak, bu sistemlerin güvenli bir şekilde çalışabilmesi için belirli standartlara ve test prosedürlerine uygun olması gerekmektedir. Yangın riskleri, aşırı şarj/deşarj gibi durumlar ve bataryalarda meydana gelebilecek termal kaçak olayları ciddi güvenlik sorunları yaratabilir. Bu nedenle, uluslararası standartlar çerçevesinde BESS sistemlerinin tasarımı, test edilmesi ve güvenlik protokollerinin uygulanması büyük önem taşır.

BESS Sistemlerinde Güvenlik ve Yangın Riskleri

Batarya sistemlerinde güvenlik, ağırlıklı olarak yangın riskleri ve batarya arızaları ile ilgilidir.

  • Termal Kaçak: Bataryaların aşırı ısınmaya başlamasıyla zincirleme bir reaksiyon oluşabilir ve batarya yangınlarına yol açabilir.
  • Aşırı Şarj ve Deşarj: Batarya ömrünü kısaltan ve patlama riskini artıran durumlardır.
  • Kısa Devre ve Elektriksel Arızalar: Yıldırım, yüksek gerilim dalgalanmaları veya ekipman arızaları batarya sistemlerinde ciddi tehlikelere yol açabilir.

Bu risklerin minimize edilmesi için başlıca güvenlik standartları:

  • NFPA 855: Enerji depolama sistemleri için yangın güvenliği standartlarını belirler.
  • UL 9540A: Termal kaçak testi prosedürlerini tanımlar.
  • FM Global 5-33: Endüstriyel binalarda enerji depolama sistemlerinin güvenli kurulumuna ilişkin kurallar sunar.

Batarya Yönetim Sistemi (BMS) ve Enerji Yönetim Sistemi (EMS) Rolü

BESS sistemlerinin güvenli ve verimli çalışmasında Batarya Yönetim Sistemi (BMS) ve Enerji Yönetim Sistemi (EMS) kritik roller üstlenir:

  • BMS: Bataryaların voltaj, akım ve sıcaklık seviyelerini izleyerek aşırı şarj veya deşarj durumlarını önler.
  • EMS: Batarya sisteminin genel enerji dengesini yönetir ve şebeke ile entegrasyonunu optimize eder.

Performans Testleri ve Kabul Süreçleri

Bir BESS sisteminin devreye alınmasından önce farklı testlerden geçmesi gerekir.

  • Fabrika Kabul Testleri (FAT): Sistemin fabrikada test edilerek IEC 62933-2-1 gibi standartlara uygunluğunun kontrol edilmesi.
  • Saha Kabul Testleri (SAT): Sistemin kurulduğu sahada gerçek şarj/deşarj koşulları altında performansının değerlendirilmesi.
  • Termal ve Çevresel Testler: Bataryanın aşırı sıcaklık, nem ve mekanik darbelere dayanıklılığını ölçen testler.

IEC 62933 Serisi Standartlar Kapsamında Test ve Sertifikasyon Süreçleri

BESS sistemlerinin güvenli bir şekilde entegrasyonu ve kullanımı için şu IEC standartları kritik öneme sahiptir:

  • IEC 62933-1: BESS terminolojisini belirler.
  • IEC 62933-2-1: Test yöntemleri ve birim parametrelerini tanımlar.
  • IEC 62933-5-2: Elektrik enerjisi depolama sistemleri için güvenlik gerekliliklerini belirler.

Aşırı Şarj, Aşırı Deşarj ve Termal Kaçak Riskleri

  • Aşırı Şarj ve Deşarj Koruma: BMS tarafından kontrol edilen gerilim ve akım limitleri ile sınırlandırılmalıdır.
  • Termal Kaçak Koruma: Yangın algılama sistemleri, aktif solama sistemleri, aktif so\u011utma mekanizmaları ve uygun batarya tasarımı kullanılmalıdır.
  • Güvenlik Prosedürleri: Sistemin olağan dışı durumlarda otomatik olarak kapatılmasını sağlayan mekanizmalar bulunmalıdır.

Sonuç

BESS sistemlerinde güvenlik, test ve performans standartlarının uygulanması, sistemin uzun ömürlü, verimli ve güvenli bir şekilde çalışması için kritik öneme sahiptir. IEC standartları, NFPA ve UL güvenlik kılavuzlarına uyumlu tasarlanan batarya sistemleri, hem yatırım güvenliğini artırır hem de enerji arzında sürekliliği garanti eder.

Tüm bu denetim ve kontrol süreçleri ile alakalı bilgi almak isterseniz [email protected]’den tarafımıza ulaşabilirsiniz.

Güneş Enerjisi Santrali Depolama Sistemlerinde Gelişen Teknolojiler ve Trendler

Güneş enerjisi santrallerinde Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS), teknolojinin geleceğini şekllendirecek diyebiliriz. Çünkü yeni batarya türleri, yapay zeka entegrasyonu ve hibrit sistemler, BESS’in performansını, verimliliğini ve sürdürülebilirliğini artırıyor. IEC 62933-2-1 gibi mevcut standartlar bu gelişmeleri desteklerken, sektördeki trendler enerji depolamanın sınırlarını zorluyor. Bu makalede, her ne kadar henüz(Nisan 2025) Türkiye’de kurulu bir linsanslı santral olmasa da BESS teknolojisindeki yenilikleri ve güneş enerjisiyle entegrasyonun gelecekteki yönünü konu alacağız.

Yeni Nesil Batarya Teknolojileri

Katı Hal ve Akış Bataryalar

Lityum Demir Fosfat (LFP) bataryalar şu anda yaygın olsa da, katı hal bataryalar ve akış bataryalar (flow batteries) geleceğin konuşulan teknolojileri olmaya aday gibi duruyor. Katı hal bataryalar, sıvı elektrolit yerine katı bir malzeme kullanarak daha yüksek enerji yoğunluğu ve güvenlik sunuyor; IEC 62619’un termal kaçak testlerini daha kolay geçiyor. Bu teknolojiler, güneş enerjisi santrallerinde daha uzun ömürlü ve esnek depolama çözümleri vadediyor.

Yapay Zeka ile Optimizasyon

EMS ve BMS’nin Evrimi

Yapay zeka (AI), BESS’in Enerji Yönetim Sistemi (EMS) ve Batarya Yönetim Sistemi’ni (BMS) dönüştürüyor. IEC 62933-2-1’in performans parametreleri (örneğin, gidiş-dönüş verimliliği %98), AI ile gerçek zamanlı olarak optimize edilebilir. Örneğin, bir santralde AI destekli EMS, talebin yüksek olduğu saatleri öngörerek enerji dağıtımını %10 daha verimli hale getirebilir. Bu, hem maliyet tasarrufu hem de şebeke stabilitesi demek. Aslında depolamalı sistemlerin gelişimine ön ayak olacak diğer iş kolu da teknoloji ve yazılım olacak diyebiliriz.

Gelecekte, BESS’in tek başına değil, hibrit sistemlerle çalışması bekleniyor. Güneş enerjisiyle üretilen fazla elektrik, hidrojene (H2) çevrilip depolanabilir; bu, uzun vadeli enerji saklama için ideal. IEC TS 62933-4-1’in çevresel kılavuzları, hidrojenin düşük karbonlu üretimine uyum sağlarken, Teknik Şartname’deki 10 MW’lık bir sistem hibrit bir yaklaşımla genişletilebilir. Örneğin, gündüz BESS ile kısa vadeli depolama yapılırken, fazla enerji hidrojene dönüştürülüp haftalarca saklanabilir. Bu, güneş enerjisinin mevsimsel dalgalanmalarına çözüm sunuyor.

Küresel Trendler ve Öngörüler

Kapasite Artışı ve Yenilikler

Enerji depolama pazarı hızla büyüyor; Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), 2030’a kadar küresel BESS kapasitesinin iki katına çıkacağını tahmin ediyor. Bu büyüme, yeni teknolojilerin ticarileşmesiyle destekleniyor. Örneğin, katı hal bataryaların 2025’te seri üretime geçmesi veya AI tabanlı sistemlerin yaygınlaşması bekleniyor. Güneş enerjisi santralleri, bu trendlerle daha güvenilir ve ölçeklenebilir hale gelecek diyebiliriz.

Gelecek Vizyonu ve Sonuç

BESS’in geleceği, teknolojik yeniliklerle güneş enerjisinin potansiyelini maksimize etmeye odaklanıyor. Katı hal bataryalar, AI optimizasyonu ve hibrit sistemler, enerji depolamada yeni bir çağ başlatıyor. IEC standartları bu gelişmeleri yönlendirirken, Teknik Şartname gibi belgeler pratik uygulamalara zemin hazırlıyor. Gelecekte enerjinin depolanması çok kritik bir konu olacak.

Eğer depolamalı güneş enerjisi santrallerinizle alakalı mühendislik ihtiyacınız olursa [email protected]’den tarafımıza ulaşabilirsiniz.

Güneş Enerjisi Santrallerinde Depolama Sistemleri (BESS) Temelleri

Güneş enerjisi, sınırsız ve temiz bir enerji kaynağı olmasına rağmen doğal olarak kesintili bir yapıya sahiptir. Geceleri veya bulutlu havalarda üretim düşerken, güneşli günlerde ihtiyaçtan fazla üretim oluşabilir. Bu dalgalanmayı düzenlemek ve enerji sürekliliğini sağlamak için güneş enerjisi depolama çözümleri ve GES depolama sistemleri (BESS) kritik öneme sahiptir. Özellikle solar batarya tabanlı mimariler, şebeke esnekliği ve verimlilik için günümüz projelerinin merkezinde yer alıyor.

BESS Mimarisi: Temel Bileşenler

BESS, birden fazla bileşenden oluşan karmaşık bir sistemdir. Ana bileşenler şunlardır:

  • Batarya Hücreleri: LFP (Lityum Demir Fosfat) bataryalar, uzun ömrü, güvenli yapısı ve termal kararlılığı nedeniyle güneş enerjisi depolama sistemleri içinde yaygın olarak kullanılır. Teknik şartnameye göre 10 MW/14 MWh kapasiteli sistemlerde LFP bataryalar tercih edilmiştir. Bu yaklaşım, güneş paneli depolama çözümlerinde güvenilirliği artırır.
  • Güç Dönüşüm Sistemi (PCS): DC–AC dönüşümü sağlayarak, bataryalarda depolanan enerjinin şebekeye uygun hale getirilmesini sağlar.
  • Batarya Yönetim Sistemi (BMS): Hücre sağlığını izler; şarj/deşarj süreçlerini kontrol ederek aşırı şarj veya deşarja karşı koruma sağlar.
  • Enerji Yönetim Sistemi (EMS): Güneş enerjisi santrali ile BESS’in entegrasyonunu sağlayarak enerji akışını optimize eder. Büyük ölçekli GES enerji depolama hedeflerinde EMS stratejiktir.

IEC Standartlarına Uygunluk

Enerji depolama sistemlerinin tasarımı, güvenliği ve performansı IEC standartlarıyla belirlenmelidir:

  • IEC 62933-1: Batarya enerji depolama sistemlerine ilişkin terminolojiyi tanımlar.
  • IEC 62933-2-1: Birim parametreler ve test yöntemlerini açıklar.

Bu standartlara uyum, GES depolama projelerinde kalite ve güvenlik çıpasıdır.

Güneş Enerjisi ile BESS Entegrasyonu: İşlevler ve Kazanımlar

BESS, güneş enerjisi santrallerinde şu kritik görevleri üstlenir:

  • Şebeke Stabilitesi: Ani güç dalgalanmalarını dengeler, frekans–gerilim istikrarını destekler.
  • Puant Limitleme: Pik tüketim saatlerinde destek vererek maliyetleri düşürmeye yardımcı olur.
  • Frekans Kontrolü: Frekans dalgalanmalarını bastırarak arzın istikrarlı kalmasını sağlar.
  • Yenilenebilir Verimliliği: Depolanan enerji, talep arttığında kullanılarak üretim–tüketim uyumunu iyileştirir.
  • Uygulama Esnekliği: Konut/OG seviyesinden şebeke ölçeğine kadar güneş paneli enerji depolama senaryoları uygulanabilir.

Hibrit Senaryolar: Depolamalı Rüzgar ve Güneş

RES+GES hibritlerinde depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi kurguları, kapasite kullanımını yükseltir. Gece saatlerinde rüzgâr üretimi, rüzgar depolama ile değerlendirilebilir; gündüz PV dalgası ise bataryaya kaydırılır. Bu yaklaşım, rüzgar santrali depolama ve PV tarafındaki güneş enerjisi depolama çözümlerinin birlikte çalışmasıyla şebekeye daha öngörülebilir bir profil sunar

Bir sorunuz olursa [email protected]‘den tarafımıza ulaşabilirsiniz.

DGES, BESS ve Şebeke Entegrasyonu

Güneş enerjisi santralleri, yenilenebilir enerji üretiminde devrim yaratırken, şebekeye sorunsuz ve doğru entegrasyon bu potansiyeli tam anlamıyla gerçekleştirmek etmek için kritik bir unsur haline geliyor. Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS), güneş enerjisinin kesintili doğasını dengeleyerek şebeke stabilitesini sağlıyor ve yenilenebilir enerji penetrasyonunu artırıyor. IEC TS 62933-5-1 gibi standartlar, bu entegrasyonun teknik gerekliliklerini tanımlarken, Teknik Şartname somut uygulamalara rehberlik ediyor. Bu makalede, BESS’in şebekeyle nasıl entegre olduğunu, stabilitesi üzerindeki etkilerini ve pratik senaryolarını inceleyeceğiz.

Şebeke Stabilitesi ve BESS

Frekans ve Voltaj Kontrolü

Şebeke stabilitesi, frekans ve voltajın belirli sınırlar içinde tutulmasını gerektirir; ancak güneş enerjisi gibi değişken kaynaklar bu dengeyi zorlayabilir. Yakın zamanda inşaatına başlanacak olan Depolamalı GES’ler (DGES), hızlı tepki süresiyle bu sorunu çözüyor. IEC TS 62933-5-1’e göre, Güç Dönüşüm Sistemi (PCS) 200 milisaniye içinde şebeke taleplerine yanıt vererek frekans regülasyonu sağlamalı. DGES’ler bu durumlarda ani yük değişimlerinde enerji enjeksiyonu veya absorbsiyonu yaparak şebekeyi degeler. Bu, özellikle yenilenebilir enerji oranının yüksek olduğu ve şebeke stabilizasyonunun zorlanıldığı bölgelerde kritik bir avantaj sunar.

Şebeke Kodlarına Uyum

Teknik Gereklilikler ve Standartlar

BESS’in şebekeyle uyumlu çalışması için yerel ve uluslararası şebeke kodlarına (grid codes) uygunluk şart. IEC TS 62933-5-1, düşük voltaj geçiş (low voltage ride-through) ve reaktif güç desteği gibi gereklilikleri standartlaştırıyor. Solarian’ın bu konuda hazırladığı teknik şartnameler uyarınca, PCS’nin şebeke bağlantı testleri tamamlanmalı ve sistem, ani gerilim düşüşlerinde bağlantıyı kesmeden çalışabilmeli. Örneğin, 1C şarj/deşarj hızına sahip bir BESS, şebeke operatörünün taleplerine anında uyum sağlayarak hem güvenilirlik hem de esneklik sunabilmeli.

Bu süreçte TEİAŞ tarafından sunulan Depolamalı GES (DGES)’ler için bağlantı ve uyum kriterleri şöyledir.

ELEKTRİK DEPOLAMA TESİSLERİNİN ŞEBEKE BAĞLANTI ve UYUMLULUK KRİTERLERİ-30122024 (PDF)Download

Mikro Şebeke ve Ada Modu

Bağımsız Enerji Sistemleri

BESS, sadece ana şebekeye destek olmakla kalmaz, aynı zamanda mikro şebeke (microgrid) ve ada modu (island mode) uygulamalarında da ortaya çıkar. Güneş enerjisi santrali + BESS kombinasyonu, şebeke kesintilerinde bağımsız bir enerji kaynağı haline gelebilir. Böylelikle bir güneş enerjisi santralinin gece saatlerinde veya acil durumlarda kendi kendine yetmesini sağlayabilir. IEC TS 62933-5-1’in elektriksel güvenlik testleri, bu tür sistemlerin şebekeden bağımsız çalışırken bile stabil kalmasını sağlar. Solarian’ın hazırladığı teknik şartnamelerde belirtilen gereklilikler yerine getirildiğinde hem uzun ömürlü hem de sorunsuz çalışan bir depolamalı GES santrali dizayn ve inşa edilir.

Pratik Uygulama Senaryoları

Gerçek Dünya Örneği

BESS’in şebeke entegrasyonundaki etkisi, pratik örneklerle daha net ortaya çıkar. Diyelim ki 10 MW’lık bir güneş enerjisi santrali, gün içinde fazla enerji üretiyor; BESS bu enerjiyi depolayıp akşam talebin yükseldiği saatlerde şebekeye aktarır. Ayrıca, frekans düşüşlerinde (örneğin, 50 Hz’den 49.8 Hz’ye) saniyeler içinde müdahale ederek şebeke operatörüne destek olur. Solarian’ın hazırladığı teknik şartnamelere göre, 6000 çevrim ömrü ve %80 Deşarj Derinliği (DoD) ile bir DGES sistemi, 10 yıl boyunca şebeke hizmetlerinde rol oynar.

Gelecek ve Sonuç

BESS ve akabinde depolamalı güneş enerji santralleri (DGES), güneş enerjisi santrallerini şebeke dostu hale getirerek yenilenebilir enerjinin geleceğine katkıda bulunur. Şebeke stabilitesi, esneklik ve bağımsız çalışma yeteneği, bu sistemlerin değerini arttırır. IEC TS 62933-5-1 ve Solarian’ın hazırladığı DGES Teknik Şartname’si gibi kaynaklar, entegrasyonun teknik temelini sağlar.

Türkiye’de ki regülasyonlar hakkında daha detaylı bilgi almak için BESS’in Şebeke Entegrasyonu ve Türkiye’de ki Regülasyonlar adresinden makalemizi okuyabilirsiniz.

İnşa etmeyi düşündüğünüz Depolamalı GES (DGES) santralleriniz ile ilgili mühendislik ihtiyaçlarınız için [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.

DGES ve BESS’lerin Şebeke Entegrasyonu ve Türkiye’de ki Regülasyonlar

Güneş enerjisi santrallerinde Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS), enerji sürekliliğini sağlamak, şebeke stabilitesini artırmak ve enerji arz-talep dengesini optimize etmek için kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, Depolamalı GES (DGES)’lerin hayatımıza girmeye başladığı günümüzde BESS’in şebeke ölçeğinde entegrasyonu teknik, düzenleyici ve operasyonel birçok faktöre bağlıdır. Türkiye’de bu entegrasyon süreci, başta TEİAŞ ve TEDAŞ olmak üzere, çeşitli kurumlar tarafından belirlenen teknik şartnameler ve standartlar çerçevesinde yürütülmektedir.

BESS’in Şebekeye Entegrasyonu İçin Teknik Gereklilikler

BESS’in başarılı bir şekilde şebekeye entegre edilebilmesi için aşağıdaki teknik gereklilikler sağlanmalıdır:

  • Şebeke Bağlantı Standartları: IEC 62933 serisi ve Türkiye’de TEİAŞ tarafından belirlenen bağlantı kriterlerine uyumluluk.
  • Frekans ve Gerilim Regülasyonu: BESS, şebeke frekansını dengeleme ve gerilim regülasyonu sağlama işlevine sahip olmalıdır.
  • Ada Modunda Çalışma: Şebekede yaşanan kesintiler sırasında BESS, izole çalışarak gerektiğinde kritik yükleri besleyebilmelidir.
  • Reaktif Güç Yönetimi: Güç kalitesinin artırılması için aktif ve reaktif güç kontrolü yapılmalıdır.
  • SCADA ve Uzaktan İzleme: TEİAŞ tarafından belirlenen veri toplama ve uzaktan izleme standartlarına uyum sağlanmalıdır.

Türkiye’de BESS ile İlgili TEDAŞ ve TEİAŞ Standartları ve Şartnameleri

Türkiye’de enerji depolama sistemlerine yönelik düzenleyici çerçeve, TEİAŞ ve TEDAŞ tarafından belirlenen teknik şartnameler ve standartlara dayanmaktadır:

  • TEİAŞ Teknik Şartnameleri:
    • BESS’in Türkiye elektrik iletim sistemine bağlanması için uyulması gereken teknik kriterler belirlenmiştir.
    • Gerilim ve frekans toleransları, sistem güvenliği için uyulması gereken limitler açıkça tanımlanmıştır.
    • Enerji depolama sistemleri için şebekeye bağlantı ve işletme gereklilikleri belirtilmiştir.
    • Aşağıda ELEKTRİK DEPOLAMA TESİSLERİNİN İZLENMESİ ve KONTROL
    • EDİLMESİNE İLİŞKİN USUL ve ESASLAR isimli TEİAŞ’ın yayınladığı PDF dökümanını bulabilirsiniz.
ELEKTRİK DEPOLAMA TESİSLERİNİN İZLENMESİ ve KONTROL EDİLMESİNE İLİŞKİN USUL ve ESASLAR-30122024 (PDF)Download
  • TEDAŞ Dağıtım Sistemi Standartları:
    • BESS’in orta ve alçak gerilim seviyelerinde nasıl çalışması gerektiği tanımlanmıştır.
    • Akıllı şebeke entegrasyonu ve dağıtım sistemi üzerindeki etkileri değerlendirilmektedir.
    • Aşağıda TEİAŞ’ın yayınladığı ELEKTRİK DEPOLAMA TESİSLERİNİN ŞEBEKE BAĞLANTI ve UYUMLULUK KRİTERLERİ isimli dosyayı bulabilirsiniz.
ELEKTRİK DEPOLAMA TESİSLERİNİN ŞEBEKE BAĞLANTI ve UYUMLULUK KRİTERLERİ-30122024 (PDF)Download

Şebeke Destek Hizmetleri: Frekans Regülasyonu ve Reaktif Güç Yönetimi

BESS, şebeke destek hizmetleri kapsamında kritik işlevler üstlenmektedir:

  • Frekans Regülasyonu: Şebeke frekansını nominal seviyede tutmak için aktif güç dengesini sağlayan hızlı yanıt mekanizmaları sunar.
  • Reaktif Güç Desteği: Gerilim regülasyonuna katkı sağlayarak şebekede güç kalitesini artırır.
  • Puant Yük Dengeleme: Elektrik talebinin yüksek olduğu saatlerde enerji sağlayarak şebeke üzerindeki yükü azaltır.
  • Ada Modunda Çalışma: Şebekeden bağımsız olarak belirli bir bölgenin enerji ihtiyacını karşılayabilir.

Elektrik Depolama Üniteleri Test Prosedürleri

DGES’lerde kullanılacak depolama sistemlerinin test prosedürleri ile ilgili detay dökümana aşağıdan ulaşabilirsiniz.

ELEKTRİK DEPOLAMA ÜNİTE ve TESİSLERİNİN YAN HİZMETLERDE KULLANILMASINA DAİR TEKNİK KRİTERLER VE TEST PROSEDÜRLERİ 30122024 (PDF)Download

Lisanslama, Teşvikler ve Yatırım Süreçleri

Türkiye’de enerji depolama sistemlerine yönelik yatırım süreçleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlenen lisanslama süreçleri ve teşvik mekanizmaları ile desteklenmektedir:

  • Lisanslama Süreci:
    • BESS yatırımları için EPDK tarafından verilen ön lisans ve lisans süreçleri belirlenmiştir.
    • Elektrik üretim santrallerine entegre edilen BESS projeleri için belirlenen yasal yükümlülükler.
  • Teşvikler ve Destekler:
    • Yenilenebilir enerji kaynakları ile entegre edilen enerji depolama sistemlerine yönelik devlet teşvikleri.
    • TEİAŞ’ın dengeleme piyasasında BESS yatırımlarına yönelik sunduğu destekler.

Sonuç

BESS’in şebeke entegrasyonu, teknik standartlara uyum, düzenleyici çerçeveler ve piyasa mekanizmaları açısından kapsamlı bir süreç gerektirmektedir. Türkiye’de TEDAŞ ve TEİAŞ tarafından belirlenen standartlar, enerji depolama sistemlerinin güvenli ve verimli bir şekilde şebekeye bağlanmasını sağlarken, uluslararası regülasyonlar ve piyasa dinamikleri de enerji depolama yatırımlarının geleceğini şekillendirmektedir. Doğru planlama, teknoloji seçimi ve düzenleyici gerekliliklere uyum, BESS’in enerji piyasalarındaki rolünü güçlendirecektir.

İnşa etmeyi düşündüğünüz Depolamalı GES (DGES) santralleriniz ile ilgili mühendislik ihtiyaçlarınız için [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.

Güneş Enerjisi Depolama (BESS): Şebeke Esnekliği için GES Depolama Sistemleri

Güneş enerjisi, yenilenebilir enerji devriminin temel taşlarından biri olsa da üretiminin hava koşullarına ve günün saatlerine bağlı olması ciddi bir zorluk yaratıyor. Bulutlu havalarda veya gece saatlerinde üretimin düşmesi, şebeke stabilitesini ve enerji sürekliliğini riske atabiliyor. İşte tam bu noktada Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS) devreye giriyor. BESS, güneş enerjisi santrallerinde üretilen fazla elektriği depolayarak ihtiyaç anında kullanılmasını sağlar; kısacası güneş enerjisi depolama için omurgayı oluşturur. Bu çerçevede GES depolama sistemleri ve solar batarya çözümleri, projelerin esnekliğini ve verimliliğini artırır.

Neden Depolama? (İhtiyaç ve Zaman Kaydırma)

Güneş enerjisinin kesintili doğası, güneş enerjisi depolama sistemleri ihtiyacını kaçınılmaz kılar. Gün içinde üretilen fazla enerji şebekeye aktarılamazsa israf olur; gece veya puant saatlerde ise üretim eksikliği yaşanır. GES depolama bu dengesizliği ortadan kaldıran bir köprü görevi görür. Lityum Demir Fosfat (LFP) gibi teknolojilerle donatılan güneş paneli depolama çözümleri, panellerden gelen enerjiyi depolayıp gerektiğinde şebekeye veya kullanıcıya sunar. Teknik şartnamelerde örneğin 10 MW güç ve 14 MWh kapasiteye sahip bir BESS, bu tür bir santralin verimliliğini belirgin biçimde artırabilir. Bu sayede güneş paneli enerji depolama uygulamaları, yenilenebilirin güvenilirliğini ve kullanım alanını genişletir.

BESS Nasıl Çalışır? (Temel Bileşenler)

Bir BESS mimarisi tipik olarak şu bileşenlerden oluşur:

  • Batarya Hücreleri: LFP (Lityum Demir Fosfat) kimyası; uzun ömür, güvenlik ve termal kararlılık nedeniyle güneş enerjisi depolama projelerinde yaygındır.
  • Güç Dönüşüm Sistemi (PCS): DC ↔ AC dönüşümü yaparak depolanan enerjinin şebekeye uygun şekilde aktarılmasını sağlar.
  • Batarya Yönetim Sistemi (BMS): Hücre sağlığını izler; şarj/deşarjı güvenli sınırlar içinde tutar.
  • Enerji Yönetim Sistemi (EMS): GES enerji depolama hedeflerine göre enerji akışını optimize eder, pazar/sözleşme kısıtları ve şebeke sinyallerine göre strateji uygular.

Uygun mimari ve ayarlarda gidiş-dönüş verimliliği yüksek sistemler enerji kaybını minimize ederek işletme ekonomisini güçlendirir (ör. %98’e varan değerler hedeflenebilir).

Standartlar: IEC Uyumu

Tasarım, güvenlik ve performans; uluslararası standartlarla çerçevelenir:

  • IEC 62933-1: Terminoloji.
  • IEC 62933-2-1: Birim parametreleri ve test yöntemleri (nominal enerji kapasitesi, tepki süresi vb.).
  • IEC TS 62933-4-1: Çevresel etkiler ve uyumluluk.

Bu standartlara uyum, GES depolama sistemlerinin güvenli ve tekrarlanabilir şekilde devreye alınmasını mümkün kılar.

İşlevler ve Kazanımlar

BESS’in güneş santrallerindeki başlıca katkıları:

  • Şebeke Stabilitesi: Ani güç dalgalanmalarını dengeler; frekans/gerilim istikrarını destekler.
  • Puant Talep Karşılama (Peak Shaving): Maliyetleri düşürmeye yardımcı olur.
  • Frekans Kontrolü: Arzın istikrarlı kalmasına katkı sunar.
  • Yenilenebilirin Optimizasyonu: Fazla üretim gün içinden geceye kaydırılır, arz talebe uyumlanır.
  • Ömür ve Güvenilirlik: Örn. 6000 çevrim ve %80 DoD hedefleriyle tasarlanan bir sistem, 10 yıl seviyesinde öngörülebilir performans sağlayabilir.

Hibrit Yaklaşımlar: Depolamalı Rüzgar ve Güneş

RES+GES hibritlerinde depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi kurguları, kapasite kullanımını artırır ve profil düzleştirir. Gece saatlerindeki rüzgâr üretimi rüzgar depolama ile değerlendirilirken, gündüz PV dalgası bataryaya kaydırılır. Bu yaklaşım rüzgar santrali depolama ile PV tarafındaki güneş enerjisi depolama çözümlerinin birlikte çalışmasını sağlar ve şebekeye daha öngörülebilir bir üretim profili sunar.

DoD (Depth of Discharge) Nedir? Nasıl Hesaplanır?

DoD (Deşarj Derinliği), bataryanın nominal kapasitesinin yüzde kaçının kullanıldığını gösterir.

  • Formül: DoD (%) = 100 × (Kullanılan Enerji / Nominal Kapasite)
  • Örnek: 100 kWh’lik bir bataryadan 80 kWh çektiğinizde DoD = %80 olur.
  • SoC İlişkisi: DoD + SoC ≈ %100 (SoC = Şarj Durumu).
  • Tasarım İpuçları: Daha yüksek DoD genellikle daha kısa çevrim ömrü demektir. Bu nedenle kullanım senaryosuna göre %70–85 DoD aralığı, performans ile ömür arasında dengeli bir seçim sunar.

Kısaca DoD’yi aşağıdaki gibi tanımlayabiliriz.


Güneş enerjisi depolama sistemleri ve GES depolama çözümleri; standarda uygun mimari, doğru boyutlandırma ve etkin kontrol stratejileri ile şebeke esnekliğini ve tesis verimliliğini belirgin ölçüde artırır. Gerektiğinde hibrit yaklaşım ve solar batarya entegrasyonu ile GES enerji depolama sadece PV üretimini değil, rüzgâr tarafını da verimli kılar.

Eğer depolamalı güneş enerjisi santrallerinizle alakalı mühendislik ihtiyacınız olursa [email protected]’den tarafımıza ulaşabilirsiniz.

  • « Go to Previous Page
  • Sayfa 1
  • Sayfa 2
  • Sayfa 3
  • Sayfa 4
  • Interim pages omitted …
  • Sayfa 8
  • Go to Next Page »

SOLARIAN