• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content

SOLARIAN

Keşfetmeye Hazır Mısın?

  • Hakkımızda
  • Hizmetlerimiz
    • İşveren Mühendisliği
    • Denetim ve Sertifikasyon
    • Güneş Paneli Üretimi Denetimi
    • Performans Yönetimi
    • Yatırım Değerleme
  • Referanslar
  • Makaleler
  • Kariyer
  • İletişim
  • Türkçe
    • Türkçe
    • English
    • Deutsch
    • Română
    • Español
    • Italiano

ges yatırım

Güneş Enerjisi Santralleri Satın Alımında Dikkat Edilmesi Gereken Konular

Türkiye’de lisanssız güneş enerjisi santrallerinin kurulu gücünün 5GW’a yaklaşması ve dolar endeksli getiriye sahip olması nedeniyle ticareti çok yapılan bir emtia haline geldiğini söylemek yanlış olmaz. Lakin bazı santrallerin 2017 sonuna yetiştirilmeye çalışılması ve yine bazı santrallerde kalitesiz ürünlerin kullanılması yatırımcıları zor duruma sokabiliyor.

Bu aşamada Solarian olarak lisanssız güneş enerjisi santrali satın almak veya satmak isteyen kişilere aşağıdaki hususları içerir danışmanlık hizmetlerimizi sunuyoruz.

1 – Mevzuatsal Yeterlilik

Lisanssız güneş enerjisi santrallerinde başvuru aşamasında inşaat ve devreye alma aşamasında dikkat edilmesi gereken pek çok mevzuatsal problem söz konusu olabiliyor. Başvuruda bulunulan sayaç tipinden imar onayı sırasında verilen taahhütlere, belediye inşaat izni onaylarına kadar gerek ticaret konularını içerir gerek teknik konuları içerir pek çok sorun ortaya çıkabilir. Bu aşamada Solarian olarak santralin devreye alınma sürecini geliştirme aşamasından başlamak suretiyle ele alıyor; size karşı karşıya kalabileceğiniz riskleri detaylı açıklamaları ile sunuyoruz.

Santralin şu anda fatura kesiyor olması mevzuatsal açıdan ileride problem yaşamayacağınız anlamına gelmez.

2 – Üretim Performansları

Lisanssız güneş enerjisi tesisleri satın alınırken en basit kontrol yöntemi olarak geçmiş 1-2 faturaya bakıp, istenilen tutara bakıp kaç senede geri döneceği hesaplanılır. Bu hesaplama yanıltıcıdır. Yılın her ayında güneş enerjisi farklı oranlarda dünyamıza düşer. Bu sebeple bir GES tesisi yılın her ayında farklı oranlarda üretim yapar.

Bu aşamada öncelikle geçmiş üretimlerin beklenen üretimler ile uyumlu olup olmadığı, bu santralin üretmesi gereken enerjiyi üretip üretmediği veya santral harici sebepler ile (Enerji nakil hattı, trafo problemleri gibi) enerji kaybına uğrayıp uğramadığı denetlenmelidir. Bu çalışma sonucunda santralin ne kadarlık bir borç yükünün altından kalkabileceği, yatırımcısına ne kadar ödeme yapabileceği net bir şekilde öğrenilir.

Enerji santralinin geçmişte kestiği faturalar ile borcunu karşılayabiliyor olması bundan sonra da karşılayabileceği anlamına gelmez.

3- Saha Testleri

Güneş enerjisi tesislerinde kullanılan ürünlerin 25 yıla yakın ömürleri olması beklenmektedir. Lakin pek çok ürün ilk iki yılda zarar görmekte, gerçekleştirmesi gereken performansın çok altına düşmektedir. Güneş panellerinde salyangoz izleri ortaya çıkmakta, çatlaklar ve sıcak noktalar oluşmaktadır. İlk bir iki senesinde bu problemlerin fark edilemediği tesisler geriye kalan yıllarında çok hızlı verim kaybına uğrayarak yatırımcısını yolda bırakabilir.

Bu aşamada sahada özel test ve ölçüm cihazları ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda güneş enerjisi tesisinizin teknik durumunu, yıllara sair bir zararı olup olmadığını denetleyip size raporluyoruz. Bu aşamada santralinizin iyi ürettiği zamanda satın aldığınız güneş enerjisi santralinin gelecekte yaşaması muhtemel problemlerini önceden öğrenmiş ve önüne geçmiş olabilirsiniz.

Her ne kadar güneş enerjisi panelleri için garanti evrakları bulunsa da mevcut gümrük yönetmelikleri uyarınca bazı markalar artık Türkiye’ye mal sokamamaktadır. Tesisinizin garanti belgesi olması bu garantiden faydalanabileceğiniz anlamına gelmez.

Bu kapsamda eğer bir lisanssız güneş enerjisi santrali satın almak istiyorsanız bizimle aşağıdaki formu doldurarak iletişime geçebilirsiniz.

Güneş enerjisi santralinizde bir problem mi var? Bize ulaşın.

Güneş enerjisi santrali yatırımı yaptınız ama santraliniz beklediğiniz üretimi gerçekleştirmiyor mu? Kesicileriniz açtırıyor ve eviricilerinizin devre dışı kaldığını sonradan mı fark ediyorsunuz? Güneş panelleriniz ile ilgili problemleriniz mi var? Performans oranınız düşük mü? Güneş panellerinizi kontrol mü ettirmek istiyorsunuz? Güneş paneli ölçümü mü gerçekleştirmek istiyorsunuz?

Bu sorunlar güneş enerjisi yatırımlarında karşılaşılan sorunlar. Bu sorunların çözümü için uzman ekibimiz ile size yardımcı olabiliriz.

Güneş enerjisi santrallerinizde gözetim, belgelendirme, denetim ve muayene hizmetlerimizden faydalanmak için aşağıdaki formu kullanarak bizimle irtibata geçin.

Güneş panellerindeki üretim problemi ne kadar gelir kaybettirir?

Yazının tamamını okumak yerine video olarak izlemek isteyenler buraya tıklayabilir

Güneş panellerinin güçlerinde oluşan kayıp sonucunda ortaya çıkan gelir kaybının güç kaybına oranı nedir? Bu oranın doğru orantı olması beklenmekle birlikte aslında ortaya çıkan üretim kaybı güç kaybından fazladır.

Peki nasıl?

Öncelikle geçtiğimiz hafta yaptığımız bir çalışmaya bakalım.

160 adet diziden oluşan bir GES’de 10 adet örnek dizinin IV grafiğini yukarıda paylaşıyorum. Normalde üst üste binmesi gereken çizgilerin farklı kısa devre akımlarından başladığını ve farklı karakteristikler izlediğini görebilirsiniz. Öncelikle dizinin bir uyumsuzluk problemi ile karşılaştığını görüyoruz. Dizilerin gücü içerisindeki gücü en düşük panele yakınsar. Burada da benzer bir durum oluşmuş.

Güneş panelleri kontrolü sonrası ölçüm değerlerine baktığımızda ise hata payları ve sapmalar düşüldükten sonra da kayıpların meydana geldiğini görüyoruz. Özetle 270W olarak lanse edilen güneş panelleri burada 250-260W arasında hareket etmekte. 160 adet dizinin ortalamasını aldığımızda ise %95 gibi bir karşılama oranı ile karşı karşıya kalmaktayız. Ortalama olarak güneş panelleri 270W yerine 256W gücündeler. Bu çok ciddi bir fark. Aynı zamanda güneş panellerinin fiziksel incelemelerinde de çeşitli hot-spot’lar ve üretim problemleri mevcut.

Şimdi gelelim üretimlere.

Dikkatinizi çeken bir şey oldu mu? Güneşli günlerde makas daha da açılıyor. IV ölçümlerinde %95 karşılama tespit ettiğimiz güneş panelleri üretimde %87’ye düşmekteler. Işınımın şiddeti ve sıcaklık arttıkça güneş panellerinin iç dirençleri artmakta, üretimden kaynaklanan problemlerin etkisi artmakta ve güneş panelleri beklenenden daha az üretmekte, kara koyun misali en az üreten güneş paneli ise beraberinde komple dizeyi aşağıya çekmektedir.

Günümüzde 20-24 adet güneş panelinden oluşan dizelerdeki tek problemli panel beraberinde diğerlerini de düşürmektedir. Bu denetimi gerçekleştirdiğimiz saha bu hatanın tespit açısından biraz daha şanslı çünkü aynı tesiste düzgün güneş panelleri de olduğu için farkı tespit edebilmişler. Peki ya sizin tüm tesisiniz eksik üretiyorsa? Bunu öğrenmenin tek yolu tesisinizi bir denetimden geçirmektir.

Tesisinizi denetimden geçirmek için lütfen bize ulaşın.

Peki hiç mi sağlıklı GES santrali yok?

Geçtiğimiz günlerde sektörden bir arkadaşım aradı. Ürün sattıkları bir müşterilerinin güneş enerjisi yatırımlarının eksik ürettiğini düşündüklerini, bir iletişime geçip geçemeyeceğimi sordu. Elbette diyip bilgilerini alarak telefonu kapattım.

Güneş enerjisi yatırımlarında performans düşüklüğü çok karşılaştığımız bir durum olsa da bu müşterinin durumu biraz farklıydı. Yatırımını tek noktaya emanet etmemiş, 6MW’lık kapasitesinde üç farklı panel ve üç farklı evirici kullanmıştı. Bir nevi tam bir araştırma konusu.

İlk olarak santralini izlediği merkezi altyapıya bağlanıp veri dosyalarını aldık. Sahadaki pek çok yatırımcının aksine ışınım sensörlerini, ortam ve panel sıcaklık sensörlerini takmıştı. Pek çok sahada bir veri kaydedici, bir piranometre/referans hücresi görmediğimiz için artık gördüğümüzde seviniyoruz 🙂

Önce verileri indirip yazılımın anlayabileceği ve işleyebileceği verilere dönüştürdük oradan da PR analizine soktuk.

Sensör verilerinin ham hali

Sensör verilerini alıp derledikten sonra GES eşlenik üretim verilerini derledik.

Yazılıma aktarmadan önce excel üzerinde izlediğimiz verilerden bir örnek.

Eğer bir problem varsa eviriciler arası sapmadan bir kısmını yakalayabilirsiniz ama eviriciler arasında da majör bir sapma gözükmüyordu. Verileri tamamen derleme işlemini kısa sürede bitirip analizlerine geçtik.

İlk incelememizde üretimler beklenenin altında gözüküyordu. Tüm sahada bir sıkıntı olması gereken bir durum ama komple problemli bir sahaya da çok az rastladım.

Analizlerde üretim kırılımlarına baktığımızda biraz sıcaklık kaybı gözüküyordu keza mümkündü ama analizde düşünülmüş sıcaklık kaybından da az üretmek? Birşeyler yolunda değildi. Elimizdeki veriler ile daha detaya inmek mümkün değildi. Biz de sahaya geçmeye ve daha detaylı analizler yapmaya karar verdik. Bu analizlerin başında IV-Curve eğrisi dediğimiz ölçümler vardı.

Sahaya vardığımızda bizi çayla karşıladılar. Keyifli kısa bir ayaküstü sohbetin sonrasında ekipçe sahada görevlerimizi yerine getirmeye başladık. Önceliği üretim durumu nispeten düşük olan eviricilere verdik. Benim öncelikli olarak kuşkum panellerin üretim hatasına sahip olduğu idi ama problemin sahanın geneline yayılmış olması bu kuşkumla ters düşüyordu.

IV Curve ölçümleri gerçekleşirken arka tarafta kurduğumuz analiz istasyonumuza veriler akmaya başlamıştı. İlk başta birkaç IV-Curve’ün bozuk çıkması bizi sorunun yine panellerde olduğunu düşünmeye itti.

İncelememiz sonucunda eviricinin diğerlerinden düşük olmasının sebebini açıklayan bir sonuca ulaştık; dizilerin hemen yakınındaki paratoner gölge yapıyor ve dizilerin IV karakteristiğini bozuyordu. Daha önce benimle çalışmış arkadaşlara neden paratonerleri sevmediğimi, neden yakalama çubuklarında ısrar ettiğimi bir kez daha hatırlatmış olayım vesile ile.

Bu eviricinin diğerlerine nazaran az üretmesini açıklıyordu ama saha genelindeki PR düşüklüğünü açıklamıyordu. IV ölçümlerine devam ettiğimizde ise grafikler gayet düzgündü.

Kuşkum ortadan kalkmıştı, paneller sağlamdı peki problem neredeydi?

Bizden hizmet alan firmalara vaadimiz hiçbir zaman ölçüm yapar ölçüm sonuçlarını paylaşırız olmadı. Oraya bu problemi çözmek için gitmiştik; çözmeden de dönmeye niyetimiz yoktu.

Bu sırada arkadaki veri istasyonuna ilk termal görüntüler düşmeye başlamıştı. Drone termalinde birkaç gölgelenme ve toz kaynaklı hot-spot vardı sadece ve IV-Curve ölçümleri ile tutarlı hareket ediyordu. El termali ile gerçekleştirilen ölçümlerde ise birkaç junction-box’un normalden fazla ısındığını ve birkaç kablonun güneşe maruz kaldığını tespit edebildik sadece.

EPC firması üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmişti. Kablolar gayet güzel çekilmiş, konstrüksiyon zorlanmamış, klemplerde fazla kuvvet uygulanmamıştı. Kablo başlıkları, bağlantı aksamları, şalt malzemeleri, pano dizaynları gayet düzgündü. Bir eksikliklik yazmak istesem zorlama olacaktı o sebeple yazmadım.

GES tesislerinin incelenmesinde kullanılan başlıca testler Termal (Infrared-Kızılötesi), Akım-Gerilim eğrileri (IV-Curve) ve EL (Electroluminescence) testleridir. El testi ve IV-Curve testi birbirine ilişkili hareket eder. EL testinde dikkat edilen noktalarda problem mevcutsa IV-Curve testine bu yansır. Hava karardıktan sonra dizileri enerjilendirerek EL ölçümü gerçekleştirdik. EL testini tüm sahada ölçmeniz mümkün değildir o sebeple sabah elde edilen IV-Curve testleri kapsamında belirli noktaları inceledik. Hayır panellerde hala ciddi bir problem yoktu. EL testinde micro-crack olan birkaç panel tespit ettik ama onlar da çok küçüklerdi ve üretime etkiyecek bir durum değildi.

EL Testi

Peki peki neden? Akşam otele geçerken aklımızda sadece bu soru vardı. Sahada üç farklı panel vardı ama hepsi de sorunsuzdu.

Ertesi sabah güne eviricilerin performansını ölçerek başladık. Yaklaşık 4 saat boyunca bir eviriciyi özel cihazlarımız ile düzenli olarak izledik. Eviriciler ile ilgili yanlış bilinen bir noktaya değinmek isterim. Eviricilerin verimliliği tek boyutlu değil iki boyutludur.

Eviricilerin verimliliği anlık çıkış gücünün değişimine göre gösterilir ama bu yeterli değildir.

Eviricilerin verimliliği dizinin gerilimine göre de değişim gösterir. Bu hususu da dikkate almak suretiyle saniyelik ölçümler gerçekleştirerek eviricilerin davranışlarını inceledik. Eviricilerde de herhangi bir problem yoktu; gayet olması gerektiği gibi davranıyorlardı.

Eviriciler de problemsiz çıkınca hatayı yanlış yerde aradığımızı fark ettim. Sorun aslında gözümüzden kaçan başka bir yerdeydi.

Odağımı santralde düşük PR rapor eden SCADA sistemine kaydırdım belki orada hatalı bir şeyler olabilirdi? Ekibi öncelikle sahadaki sensörlerin kalibrasyonlarını kontrol ettirmeye yönlendirdim. Cihazların kalibrasyonlarında bir problem yoktu ve y=ax+b eğrilerine uyum sağlıyordu. Sensörler de sağlam çıkınca SCADA sistemine daha detaylı girmek zorunda kaldım.

İşte tam orada; SCADA’nın yüzlerce sayfası arasında bana bakıp gülümsüyordu hata “Gradient”.

Sensörler eğer özellikle RS485 bağlantılı sipariş edilmemişse analog cihazlardır. Ölçtüğü değerin karşısında bir direnç, akım veya gerilim verirler. Biz bu analog değerleri cihazlar ile dijital değerlere dönüştürürüz. Bu dönüşüm esnasında da iki adet parametre vardır

Y = Gradient*X + Offset

Buradaki gradient ve offset değerini sensör üreticileri belirler. Offset’de yapılan bir hata analiz aşamasında kolaylıkla ortaya çıkar (Sensör vermemesi gereken değerleri verir; mesela gece ışıma gösterir) ama Gradient’de oluşan bir hatayı verilere bakarak tespit etmeniz çok güçtür. 0 (sıfır) olması gereken yerde 0’dır ama gün içerisinde 800 w/m2 olan bir ışınım sensörü kolaylıkla 850 w/m2 gösterebilir. Hata tespit edildiğinde ise geriye dönük verileri düzeltmeniz kolaydır.

İşte o anda ne yapmamız gerektiği belliydi. 100 girilmesi gereken değer 110 girilmiş, akabinde de sensör değerleri SCADA sistemine hatalı raporlamış, PR hesaplamaları de hatalı gerçekleşmişti.

Bu aşamada hem sistemin gradientini düzelttik, hem de eldeki veriler 100 olacak şekilde yeniden düzenledik. Ortaya çıkan sonuç %85 ve üzeri PR’lar görülmeye başlanmıştı. Çok özenle yapılmış, panellerinde, eviricilerinde ve işçiliğinde hiçbir problemi bulunmayan tabir-i caiz’se “çiçek” gibi bir santralin parlamasının önündeki tek engel sensörün sisteme hatalı tanıtılması idi.

Beyaz şapkalı notu: EPC firmaları gradient değerini biraz aşağıya çekerek santralin PR değerinin yüksek çıkmasını sağlayabilirler. Yatırımcı olarak bu değişkenin doğruluğunu kontrol etmek çok önemlidir. 🙂

Bugüne kadar Türkiye’de 100MW’ın üzerinde denetim gerçekleştirme fırsatı bulduk. Bu santrallerin içerisinde gerek bakımsızlıktan, gerek EPC hatasından, gerek malzeme hatasından pek çok hata bulduğumuz gibi rapora yazmaya değer hiçbir hatası olmayan çiçek gibi santraller de gördük. “Tüm santraller kötü inşa edilmiş, Türkiye panel çöplüğü” korkusuyla Türkiye’de GES yatırımı yapmaktan korkmayın; bu ülkede çok güzel işler çıkaran ve çok güzel malzeme üreten yerli tedarikçiler, EPC firmaları mevcut. Önemli olan sizin sağlıklı seçimler yapmak konusunda doğru kişilerden destek almanız. 25 yıl performans garantili panelleri tedarik ettiğiniz bir durumda bu yatırıma kısa vadeli bakmamak gerek.

Yarı teknik olan bu yazıyı buraya kadar okumuş bir yatırımcı iseniz size en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Çok az kişi bu aşamaya kadar gelebiliyor. 🙂 Eğer siz de GES tesisinizin üretmesi gerekenden az ürettiğini veya herhangi bir problemi olduğunu düşünüyorsanız bizimle irtibata geçin. Tesisinizde bir problem varsa beraber bulalım.

Bize ulaşmak için hemen aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

SOLARIAN